Bedavadan reklam izlemek, YOK ARTIK!

Reklamlar, hayatımıza girdiği andan itibaren reklama aracılık eden çeşitli kanallar vasıtasıyla bizlerden bağımsız şekilde iznimiz, rızamız ve onayımız alınmadan ya da gerek görülmeden her fırsatta zamanlı zamansız önümüze konmuştur.

Bizler de zorunluymuşuz gibi okuma, dokunma, test etme, deneme, tatma veya izleme gibi çok değişik yöntemlerle reklamın, reklam sahibinin ve reklam ajansının amacına uygun hareket ediyoruz.

Hatta reklamların amacına ve hedef kitlesine, yani bizlere ulaşması için cebimizden üstüne bir de para bile ödüyoruz.

Nasıl mı?

Çok basit;

  • Reklamların evlere girip, ailenin tüm bireylerine izlettirilebilmesinin temel araçları olan televizyon, bilgisayar, cep telefonu vb cihazların parasını ödeyip satın alarak, (Bu cihazlar yoksa reklam izlettirilecek ortam da araç da yok demektir)
  • Evimizdeki televizyonlardan reklam izlerken, televizyonun ihtiyaç duyduğu elektriğin parasını ödeyerek (Elektrik yoksa, reklamların izlettirileceği televizyon, bilgisayar vs. yok demektir)
  • Bilgisayar için gerekli olan internetin parasını ödeyerek (İnternet yoksa, reklamların izlettirileceği akıllı televizyon, bilgisayar vs. yok demektir)
  • Sinema için bilet parasını ödeyip satın alarak (Bilet alıp sinemaya gitmezsek, film öncesi izlettirilen reklamın oynatılacağı sinema da yok demektir)

Peki, reklamlardan kim para kazanıyor?

Bu da çok basit;

  • Reklam veren firma para kazanıyor..
  • Reklama aracı olan ajanslar para kazanıyor..
  • Oynatan televizyon kanalı para kazanıyor...
  • Oynatan sinema salonu para kazanıyor…
  • Reklamı gösteren internet web sitesi para kazanıyor…
  • Reklamda oynayan oyuncuları, yönetmeni, senaristi, kameramanı vs para kazanıyor…

Her şey güzel ve hoş da, bu reklamları izleyen, hatta izlemek için para veren bizler neden para kazanamıyoruz değil mi?

Reklamları izlemek için;

  • Reklamların yayın aracı televizyon, bilgisayar, tablet, cep telefonu vs cihazların parasını ödeyen biz,
  • Zamanını harcayan biz,
  • Elektrik parasını ödeyen biz,
  • İnternet parasını ödeyen biz,
  • Bilet parasını ödeyen biz,
  • Reklama konu olan ürünü veya hizmeti satın alarak reklam sahibine kazandıran gene biz…

YOK ARTIK! dediğinizi duyar gibiyiz...

Biz de YOK ARTIK! dedik ve kafayı yormaya başladık…

İşte buna bir dur demek ve biz izleyicilerin de kazananlar tarafında olabilmesi için darrab'ı kurarak sizleri haberdar edelim ve YOK ARTIK! demeye çağıralım dedik.

darrab, bu nedenle sadakat ve üyelik programıdır. Bu programa katılan üyeler, izledikleri reklam ve katıldıkları anket gibi günlük etkinlikler için para kazanırlar ve kazandıkları paralarını banka hesaplarına çekebilirler.

darrab, reklam izlettirmenin bir bedeli olmalı, izlettirenler kadar olmasa da izleyenlerin de karınca kararınca kazanması gerektiği inancıyla yola çıkmış bir organizasyondur.

darrab, hizmet ve faaliyetlerini tamamiyle şeffaf ve Türkiye Cumhuriyeti kanun ve kuralları dahilinde yerine getiren bir organizasyondur.